İstanbul Bilgi Üniversitesi öğrencilerinin sunumuyla, İstanbul’da performans sanatları alanındaki ilk festival olan "Festival 408", izleyicileri bekliyor.
Bilgi Üniversitesi sunumuyla "Festival 408" |
Farklı performans türlerini barındıracak bu festivalle, performansçılar günümüz şehir hayatında hemen hemen herkesin karşısına çıkan toplum baskısı, metropol yaşamının ilginçlikleri, rüyalar, etkilenen bilinçaltı, cinsiyet ve estetik gibi konuları kendi bakış açılarıyla ele alıp, performans, dans ve tiyatroyu harmanlayan disiplinler arası işlerini "Festival 408" adı altında izleyenlerle buluşturmayı amaçlıyor.
Burcu Güloğlu; “Hatırla” isimli performansında; bir insanın fiziksel ve algısal gerçekliğinin birbirinden tamamen kopması sonucu yaşadığı olayı iki yönden ele alıyor. Dans ve tiyatro dilleriyle, gizli kalmış bir anı; duygusal, zihinsel, ruhsal ve bedensel hallerden yola çıkarak, sahneye koyuyor.
Burcu Halaçoğlu ve Cansu Başlılar; “Teklif” İstanbul’da binlerce ev var. Mesela, bir akşam bu evlerden birine girsek ve o evde olan biten her şeye yakından şahit olsak. “O an” ve “orada” olsak. Gerçek mekan ve zamanda geçen bu oyun, bir takip olarak tasarlandı. Oyunda partiden dönen bir çiftin evine konuk oluyoruz. Sinan ve Karin ikilisi hayatlarını etkileyecek iki farklı teklif ile boğuşurlarken, yan daireden gelen seslerle birlikte kendi ilişkileriyle yüzleşmek zorunda kalıyorlar.
Can Kandara; “Sus” adlı performansında; toplum , kişilik, kimlik sorunsallarına cevap arıyor. Yüzleşilmesi gereken dokunaklı gerçeklere rağmen yüzeysel itiraflara neden başvurulduğunu soruyor.
Caner Omur; “Set Sit Olk” isimli gösterisinde stand-up ve talk-show’la uğraşarak, ortaya çıkardığı yeni absürd-komedi formatını sahneye taşıyor.
Cemil Can Yusufoğlu, “Demek istediğim şeyi anlatabiliyor muyum?” adına dilin dizginlerini bırakmayı, kendi ağzımızdan konuşan farklı seslere kulak vererek içeriği oluşturan çeşitliliğin izini sürmeyi öneriyor.
Narod Demirtaş, “Es” adlı gösterisinde insanın; nüfus cüzdanıyla tek bir kişiliğe indirgenmesine rağmen aslında birden fazla kişilik taşımasına dikkat çekiyor.
Pınar Özer; “Nothing Personal” "Çocukluğumdan beri dinsiz imansız olup da bir yandan bu kadar çok şeye inandığımı bilmiyordum. İnancım tammış meğer. Çok inançlıymışım inan olsun. Bu kadar inançlı oluşuma ben de inanamadım. Duyunca yerimden sıçradım, duyduklarıma inanamadım önce, sonra gördüklerime inanasım gelmedi. Ama bundan sonra şüphe duyan biri olacağıma inanıyorum."
Son dönemde disiplinler arası işleriyle adlarından söz ettiren performans sanatçıları 21 Mayıs 2013 Salı akşamı saat 20:00’de Beşiktaş Kültür Merkezi’nde izleyicilerini bekliyor olacak. Etkinlik ücretsiz gerçekleşecek olup, rezervasyon ve diğer bilgiler için festival408@bilgi.edu.tr adresinden iletişime geçilebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder